Milli sinemanın öncüsü Yücel Çakmaklı, vefatının 14'üncü yılında kabri başında anıldı. Daha sonra da meslektaşları, "Yücel Çakmaklı'nın Ardından Milli Sinemanın Neresindeyiz?" başlıklı panele katıldı.
Milli sinemanın öncüsü Yücel Çakmaklı, vefatının 14'üncü yılında kabri başında anıldı. Daha sonra da meslektaşları, "Yücel Çakmaklı'nın Ardından Milli Sinemanın Neresindeyiz?" başlıklı panele katıldı.
Yücel Çakmaklı'nın Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen anma programı, oyuncular Necip Fazıl Belge, Ahmet Emre Belge ile sinemacı Talha Yasin Yaman ve Muhammed Eset Can'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Yönetmen Nazif Tunç, yönetmenin en büyük hedeflerinden birinin sinematografiyle birlikte hakikatleri ve milli duyguları anlatacak sinemacılar yetiştirmek olduğunu belirterek, "Burada kabri başında Kur'an okuyan genç sinemacılarımız, Yücel Ağabey'e vefatının seneidevriyesinde bir armağan sayılabilecek bir güzellik sundular" dedi.
Yücel Çakmaklı'nın 'Milli Sinema' davası yolunda bıraktığı mirasa sahip çıkacaklarını vurgulayan Nazif Tunç, "Yücel Ağabey'in bıraktığı yerden, onun hayalini gerçekleştirmek ve Türk milletine layık sinemacılar olmak yolunda çabalarımıza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Sinema yazarı İhsan Kabil, yönetmen Mesut Uçakan, yönetmen Bilal Arıoğlu ve İstanbul İl Kültür Müdür Yardımcısı Bülent Avnamak da anma programına katılan isimler arasında yer aldı.
YÜCEL ÇAKMAKLI VE 'MİLLİ SİNEMA' KONUŞULDU
Daha sonra Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi'nde İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Uluslararası Sinema Derneği'nin organizasyonuyla "Yücel Çakmaklı'nın Ardından Milli Sinemanın Neresindeyiz?" başlıklı panel düzenlendi.
İhsan Kabil'in yönettiği Çetin Tunca, Yıldız Ramazanoğlu, Nazif Tunç, Attila Gökbörü ve Nebiye Ay'ın konuşmacı olarak katıldığı etkinliğin açılış konuşmasını yapan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Yücel Çakmaklı ismini, ilk olarak lise yıllarında izlediği Küçük Ağa ve Osmancık dizilerinde tanıdığını belirtti.
Yılmaz, Çakmaklı'nın başlattığı milli ve manevi çizginin Türk sinemasında yükselerek devam etmesi temennisinde bulundu
"ŞEHİRLİ KADINI İLK DEFA ÇAKMAKLI İLE TANIDIM"
Yıldız Ramazanoğlu, Yücel Çakmaklı sinemasında kadının yerini yorumlayarak, "İlk defa sinemada şehirli kadını Yücel Çakmaklı ile tanıdım. Çok yoğun ve hızlı bir şehirleşme potansiyeli yaşıyorduk ve burada kadını anlatan yapımlara çok ihtiyacımız vardı" ifadelerini kullandı.
Usta yönetmenin, milli ve manevi değerleri katabilme kaygısıyla sinemaya atıldığını vurgulayan Ramazanoğlu, "Çakmaklı'nın 1960'lı yıllarda sinemaya el atması, 'Milli Sinema'nın bugün geldiği nokta açısından çok önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.
"BAŞROLLERİ ASİSTANLIK DÖNEMİNDE SEÇTİ"
Yönetmen Nazif Tunç, Yücel Çakmaklı'nın asistanlıktan yönetmenliğe uzanan sinema kariyerine değinerek, "Birçok usta yönetmenin yanında 60'a yakın yapımda çıraklık dönemi var. Bu, az bir süre değildir. Beraberinde çalıştığı yönetmenler, Yücel ağabeyin sinema anlayışını şekillendiren isimler oldu" dedi.
Yönetmenin çok sayıda Yeşilçam efsanesini, milli ve manevi duyguları temsil eden rollerde oynattığını vurgulayan Nazif Tunç, "Asistanlık döneminde Türkan Şoray, Filiz Akın, Murat Soydan gibi isimleri tanıyarak ilerleyen yıllarda kendi yapımlarında başrol oynatacağı kişileri bir nevi seçmiş oldu" ifadesini kullandı.
"KENDİNİ HİÇ TEKRAR ETMEMİŞ OLMASI ÇOK DEĞERLİDİR"
Sinemacı Nebiye Ay ise usta yönetmenin Türk sinemasında önder olduğunu belirterek, "Onun yer göstericilikten yol göstericiliğe kadar çıkmış ve zirvede bırakmış bir insan olduğu söylenir. Çakmaklı iyi filmlerin yanında kötü filmler de çekmiş olabilir fakat her filminde sinemaya dair ne yapıp yapmaması gerektiğini öğrenmiş ve kendini hiç tekrar etmemiş olması çok değerlidir." değerlendirmesinde bulundu.
Yücel Çakmaklı'nın Türk izleyicisine kendi hikâyelerini görebilmesi için kapılar açtığının altını çizen Ay, "Bu kapıları açabilmemiz için Çakmaklı'nın başladığı yolu sürdürebilmemiz, 'Milli Sinema'yı daha yüksek bir noktaya getirmemiz gerekir" dedi.
"TÜRK SİNEMASINDA SÖYLENEMEMİŞ ŞEYLERİ ANLATTI"
Görüntü yönetmeni Çetin Tunca, usta yönetmenin Türk sinemasında milli ve manevi duyguları kullanma yöntemine dikkati çekerek "Yücel Çakmaklı'dan önce de Türk sinemasında dini duygular kullanılıyordu. Fakat bu duygulara sinemasal bir etki, Çakmaklı'nın sineması sayesinde kazandırıldı" diye konuştu.
Çetin Tunca, "Yaptığı filmlerde Türk sinemasında şimdiye kadar söylenmemiş ve söylenememiş şeyleri anlatmasından dolayı Yücel Bey'in sinemamızdaki yeri önemlidir" görüşünü paylaştı.
"OSMANCIK 450 ATLI İLE ÇEKİLDİ"
Yapımcı Attila Gökbörü ise usta yönetmenle birlikte çalıştığı projelerin yapılış sürecini anlattı. Yücel Çakmaklı'nın Türk sinemasında önemli bir iz bıraktığını söyleyen Gökbörü, "Sadece Osmancık dizisindeki yapımcılık bile Türk sineması açısından büyük bir devrim oldu. 450 atlı ile dizi çekildi ve sırf bu atları taşımak için 200'ün üzerinde tır kiralandı" ifadelerini kullandı.